“Seni hiç kimseye hizmet etmeyen birey, seni amaçsız varlık! Kendine amaçlar yarat: Oyun oyna, kendini ve başkalarını yanılt, sanatçı ol. Şimdi de her yerde bir sürü yedek amaçlar duruyor, bunlar içinden seçim yapmak acı veriyor. Sanatın yollarında gezinen yolcular, sokaklarda dolaşan lanetli serserilere benzerler.”
20. yüzyılın en önemli sanatçılarından Paul Klee’nin yaklaşık yirmi yıl boyunca tuttuğu Günlükler’i, dâhi ressamın sanat anlayışını, sıradışı kişiliğini, çok yönlü ilgilerini, zengin iç dünyasını ve yaşamın her kesitine pürdikkat kesilen büyük bir yazarı keşfetmek için mükemmel bir rehber niteliğinde.
Günlükler, Klee dendiğinde hemen aklımıza geliveren o çocuksu bakışın ortaya çıkmaya başladığı ilk gençliğinden edebiyat ve müzikle ilişkisine, doğaya dair gözlemlerinden sanatını derinden etkileyecek olan İtalya ve Tunus seyahatlerine, üslubunu oluşturma sancılarından Kandinsky ile birlikte yaptığı Bauhaus eğitmenliğine uzanan süreci; gerçeküstücülük, dışavurumculuk, kübizm ve soyut sanatı kendi özgün diline dönüştürme macerasını tüm yönleriyle yansıtıyor.