Güneş sabahın ilk saatlerinde Medine hurmalıkları üzerinde parıldarken Ali Ulvi Kurucu ve Hasan Beşir beni bizde "garaj" dedikleri otobüs ve taksi kalabalıklarının kümelendiği bir meydandan Cidde'ye yolcu ettiler. Bana dolmuşta iki kişilik yer almışlar ve şoförün yanında rahat oturmamı sağlamışlardı.
(Kitap'tan sf.97)