“Tek bir gerçek cehennem var, işte burada, her gün içinde yaşadığımız cehennem! Burası, burası!”
Faslı yönetmen, şair ve yazar Ahmed Bouanani’nin ilk düzyazı eseri Hastane 1990’da Fas’ta basıldı. Yazar, 1967’de yakalandığı tüberküloz sonucu hastanede geçirdiği altı ay, bu süreç boyunca eşi Naima’ya yazdığı mektuplar ve Fas’ın kolektif hafızasından aklında kalan parçaları bu romanda bir araya getirdi.
Belirsiz bir zamanda, belirsiz bir coğrafyada geçen hikâye, hastanenin giderek bir hapishaneye dönüşmesini anlatıyor. Kapılar kayboluyor, yaşayanlar ölüleri andırıyor. Kan, gözyaşı ve pislik hastaların etrafını sararken ölüm de aralarında dolaşıyor, dost oluyor onlarla. Doktorlar ve hemşireler ortadan kayboluyor, cesetler hastalar tarafından taşınıyor. Bouanani, tıpkı Sâdık Hidâyet, Franz Kafka ve Thomas Mann gibi yaşamın dayanılmaz ağırlığından kurtulmak için metaforlara sığınıyor. Bu yolculukta hiçbir yere gidilmediği halde tuhaf yerlere varılıyor.