Develer tellâl iken, pireler berber iken, anam eşikte, babam beşikte iken, ben üç yüz bir yaşında iken… Bir edebiyat varmış, kaynağı halkmış.
Fıkır fıkır fıkralar, türlü türlü türküler… Maniler, ninniler, tekerlemeler… Deyim öyküleri, halk hikâyeleri, masallar, ağıtlar ve efsaneler...
Rivayet bu ya, bu kitapta hepsi varmış. Köroğlu’nun destanı. Perili köşk masalı. Portakalı soydum, deyimlere doydum. Gökten üç elma düştü, bilmeceler gülüştü. Hacivat’la tanıştım. Yunus ile dertleştim. Nasreddin Hoca’nın eşeğine ters bindim. Aldım sazı elime bakalım ne söyledim...
Elemtere fiş kem gözlere şiş. Bu kitabı okuyan görecek bir düş. Okumakla kalmasın, kitaplıkta saklasın. Kâh okuyup neşelensin. Kâh okuyup ağlasın…