Edebiyatımızda teorik yazılarında ileri sürdüğü düşünceleri eserlerinde uygulayabilen ender şahsiyetlerden biri olan Halid Ziya Uşaklıgil'in edebiyatımızda "hikâye" ve "roman" terimlerinin bile yerli yerine oturmadığı bir dönemde ve henüz yirmi üç yaşında kaleme aldığı Hikâye adlı bu eseri ileride yazacağı Ferdi ve Şürekâsı Mai ve Siyah ve Aşk-ı Memnu gibi kendisine büyük ün kazandıracak eserlerinde uygulayacağı roman yöntemini vermesi bakımından önemlidir.
Hikâye romanın Batı'da geçirdiği evreleri romantik ve realist roman anlayışlarını karşılaştırarak ve realizmin üstünlüğünü örneklerle sergilerken diğer yandan Türk romancılığının başlangıcından o güne kadar bir kritiğini de yapar. Bu anlamda Hikâye genç Halid Ziya'nın roman konusunda nasıl bir bilgi birikimi ve donanımla geldiğinin de göstergesidir.
Prof. Dr. Fazıl Gökçek tarafından yayına hazırlanan Hikâye gerek Halid Ziya Uşaklıgil gerekse Türk edebiyatı tarihi üzerine çalışan araştırmacılara öğretmen ve öğrencilerimize kaynaklık edecek önemli bir eserdir.