“…Ulularun erkek arslan arslan, dişi arslan arslan degül mi didükleri buna bürhân degül mi. Bu teşbîhden garaz budur ki egerçi tâ’ife-i zenândan şiʿrden dem-zenân kimesne çokdur ammâ müşârün ileyhâdan vezn-i tabʿ ve hüsn-i nazm ve lutf-ı edâ ve selâset-i elfâza kâdire şâ’ire yokdur.”
(“…Büyüklerin, erkek aslan aslan da dişi aslan aslan değil mi dedikleri buna kanıt değil midir. Bu benzetmeden kasıt, kadınlar arasında şiirden dem vuran çoktur ama kabiliyetinin ölçüsü, şiirinin güzelliği, tarzının hoşluğu, söyleyişinin akıcılığı yönüyle Hubbî’den daha kıymetli başka kadın şair yoktur.”)
Âşık Çelebi-Meşâirü’ş- Şuarâ
Klasik Türk edebiyatının önde gelen kadın şairlerinden ve hamilerinden Ayşe Hubbî’nin, kaynaklarda sözü edilen Hurşîd ü Cemşîd’i bugüne kadar ele geçmemişti. Türk edebiyatının mesnevi geleneğinde başlı başına önemli bir yer tutan bu eser, bir kadın şairin kaleminden çıkması ve hikayeyi tasvir eden minyatürlerle süslenmiş olması yönüyle ayrı bir önemi haizdir.