`Hadi biraz serüven yaşayalım` dedik, çıktık Kanadalara geldik.
İnsan haklarına saygılı, tam demokratik, çağdaş ve zengin bir ülkenin hakkını arayabilen eşit bir vatandaşı olarak yaşamanın keyfini çıkarmaya başladık. Seçilmişi, atanmışı, vatandaşı hiç kimse bize yukarılardan bakmadı, ayar vermedi, racon kesmedi. Hizmet etti ya da öyle gözüktü.
Sokakta karşıdan gelen yabancı gülümseyerek iyi günler diledi. Üzerinize yürüyen, süren, sağda solda gözünüzün içine dik dik bakanlar, sıranızı kapmaya çalışanlar yoktu. İstediğimiz gibi giyinip, istediğimiz gibi yaşamanın ne güzel olduğunu gördük. İnsanların birbirlerine yol vermelerine, sizin için kapıyı tutmalarına alıştık. Teşekkür etmeyi unutmaktan korktuk ama devletten korkmadık.
Dünyada sevilen saygın bir ülkenin vatandaşı olarak kafamızın estiği yerlere vizesiz seyahat edebilmenin keyfini çıkardık.
Gürültü, görüntü, çevre ve ahlâk kirliliğinin olmadığı bir dünyanın yaratılabileceğini tanık olduk; gece yarılarında yangından mal kaçırırcasına torba yasaların geçirildiğine bir kez bile tanık olmadık.
Güvenli, mutlu ve huzurlu yaşamaya başladık...