Kahramanımız bir gün dağa tırmanmak için sisli bir havada yola çıkmıştır. Ormanda tesadüfen bir kappa ile karşılaşır ve onu kovalamaya başlar. Tam yakalayacağı sırada derin bir çukura yuvarlanır ve bayılır. Kendine gelip gözlerini açtığında Kappalar Ülkesi'ndedir. Özel bir yasayla kendisine vatandaşlık hakkı verilir. Kappa dilini öğrenir ve orada yaşamaya başlar. Kappalar Ülkesi'ndeki pek çok gelenek insanların dünyasından farklıdır.
Kappa Japonca sözlüklerdeki tanımına göre bu ülkenin nehirlerinde yaşayan el ve ayakları perdeli kafalarının üst kısmı tabak gibi düz hayali varlıklardır.
Akutagava bu hikâyesinde idealindeki dünya ile gerçek dünya arasındaki farkı hicve başvurarak anlatır. Değinmediği siyasal toplumsal ve psikolojik sorun yok gibidir. Yapıtta toplumsal değerlerin göreceli oluşu savaşın anlamsızlığı kapitalizmin acımasızlığı ekonomik sömürü işçi kıyımları kadın-erkek ilişkilerinin çarpıklığı sanatçıların kibri aydınların yalnızlığı sansürlerin saçmalığı ailevi ilişkilerdeki duygusal sömürü dile getirilmekte; din edebiyat parapsikoloji basın-yayın gibi pek çok konu birbiri ardınca ilginç olaylar silsilesi içinde ele alınmaktadır.