TANITIM BÜLTENİ:
Hz. Peygamber dönemindeki Yahudiler, Kur'anın verdiği bilgileri kabul ederek diğer bütün peygamberler gibi Hz. Süleyman’ın da masum, faziletli ve hikmet sahibi bir peygamber olduğuna inanmak yerine, Yahudi literatüründe geçen ve onu, işlerini sihirle yürüten, isretçi, asi ve günahkâr, hatta putperestliğe sapmış bir kral olarak gösteren düzmece bilgilere, isnat ve iftiralara inanırlardı. Yersiz yurtsuz dolaşmaları ve uzun zamanlar esir hayatı yaşamaları sebebiyle cahilleşen, yoksullaşan ve İbrahimi kültürden uzaklaşıp yozlaşan Yahudiler, kendi tarihlerinde gelip geçmiş birçok peygamber gibi Hz. Süleyman’ın hükümdarlığı hakkında da şeytanların, cinlerin veya şeytan karakterli insanların telkinlerine, kâhinlerin derlediği sihir kitaplarına uyarak gerçek dışı kanaatlere sapmışlardı. Keza onlar, cinlerin insanlara gaybı öğrettiği, Süleyman’ın ilminin bu kaynaktan geldiği, saltanatını da bu bilgilerle gerçekleştirdiği, bu bilgiler sayesinde insanları, cinleri, rüzgârı emri altına aldığı yolunda inançlara kapılmışlardı. Melekler insanlara, kötülük yapsınlar diye bilgi vermezler. Çünkü bu büyük bir günahtır, melekler ise günah islemeyecek yapıda yaratılmışlardır. Onların öğrettiği hususlar birer deneme vesilesidir. Dolayısıyla insanlar, onları iyi maksatlar veya eşlerin arasını bozmak gibi kötü maksatlar için kullanabilirler ve Allah katında bu tutumlarına göre yararlanırlar.