“ilk ona söyledim bana da söylemediler
benim de bir arkadaşım var cengiz
hiç görmediğim arhavili bir ermeni poşasına benziyor
çiçeklerine isimler takar
bu en büyüğü ölünün arkasında açan çiçek
bu da kimsenin sevmediği kara lantana
benim bir arkadaşım cengiz
ilk ona söyledim bana da söylemediler dedim dört ay
beş de olabilir
arkadaşlar arasında ölümün hesabı olmaz”
Gün Ayhan Utkan’ın ikinci şiir kitabı olan Kırmızı Çerçi, okura ironi ve şüphecilik arasında çok zengin bir dili yansıtıyor. Şairin kendine has üslubu, gündelik yaşamın anlam derinliğine dalıp sorgulayıcı bir hâle bürünüyor. Bu durum okuruna tarihsiz bir şimdiki zamanı anımsatıyor; bütün her şeyin gözlerimizin önünde gerçekleştiği ama geçmişte ya da gelecekte gerçekleşmiş olabilecek bir zamanı.