Adar Cardoso ve Faustino da Silva yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, yaramazlıklarıyla çarşıyı pazarı birbirine katan, şölenleri yağmalayan, uyuyan balıkçıların bıyıklarını kesen, arakçılıkta usta Lizbonlu iki küçük yumurcaktır. Günlerden bir gün talihsiz bir kovalamaca sırasında Gonçalves adında bir papazın eline düşerler. İki çocuğu kilisesinin mahzenine kapatan bu papazın tek amacı onlara okumayı öğretmektir. Açlık ve sefalet içindeki ikiliden Adar, burada en kıymetli parşömenlerden birine yazılmış eski bir kodeksi yiyiverir… Bu büyülü kitap onu kitap yemeden duramayan, şehrin kütüphanelerini altüst edecek Kitap Yiyici’ye dönüştürecektir.
Sırtını edebiyat devleri Pantagruel ve Gargantua’ya yaslayan bu kitap, okurları 1488 Lizbon’unun ara sokaklarından şölen sofralarına, manastırlarından göz kamaştırıcı kütüphanelerine uzanan benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor. Masalsı üslubunu ve kıvrak kalemini kitaplar ve kütüphaneler üzerine özenli bir araştırmayla destekleyen Malandrin, ruhlarını kitapla besleyenlerin sofralarına benzersiz bir katkıda bulunuyor.