Dünyaca ünlü Danimarkalı filozof Soren Kierkegaard bu kitapta İbrahim Peygamber’in oğlunu kurban etme girişimi üzerinden imanı inceliyor. Kierkegaard’a göre iman akla sığan bir şey değil. Lirik bir dille yazılan kitapta Kierkegaard felsefesinin meşhur etik, estetik ve dini « varoluş aşamaları » da açıklanıyor.
Arka kapak :
Kierkegaard yazın hayatı boyunca pek çok kez başvurduğu üzere bir takma ismin, bu kez Johannes de Silentio’nun suskunluğunun ardına saklanıp iman kavramı üzerinde bir düşünme denemesinde bulunuyor. “Diyalektik Lirik” alt başlığını verdiği Korku ve Titreme’de Hegelci sistemin imanı rasyonel bir zemine taşıma girişiminin nafile olduğunu, imanın İbrahim Peygamber’in oğlunu kurban etmesindeki gibi üzerinde konuşulamayan, paradoksal bir yapı arz ettiğini lirik bir edayla okura sunuyor.
Korku ve Titreme, Kierkegaard’ın felsefi programının da bir numunesidir aynı zamanda. İnsanın kendi hayatında da diyalektik bir süreçle etik, estetik ve dinî varoluş aşamalarından geçmesini kurban kıssasını üç ayrı problem olarak ele alarak göstermeye çalışır.
“Şimdi ben İbrahim’in öyküsündeki diyalektik elementi problemler biçiminde ayırıp böylece imanın ne korkunç bir paradoks olduğunu göstermek istiyorum: Bir cinayeti Tanrı’yı son derece memnun eden kutsal bir eyleme çevirme yeteneğine sahip bir paradoksu. Hiçbir akıl yürütmenin kavrayamayacağı şekilde İbrahim’e oğlunu geri veren paradoksu… Çünkü iman aklın bittiği yerde başlar.”