"....Evler gibi, içinde yaşayanların da boyunları büküktü.
Varlıkları, var ile yok arasında salınıp durmaktaydı.
Gölgeleri yoktu mesela.
Sesleri pek duyulmazdı.
Tarlalarının mahsulü az,
Hayvanları zayıftı.
Odunları isli olmalı ki, paslı çinkoların üzerinde yükselen bacalarından her daim ince kara bir duman sızardı.
Bu evler sessizce kısık gaz lambası ışığında yaşar,
Yaşarlarken yolun bütün tozu, kiri ve pisi hayatlarına sinerdi.
Hem de koskoca bir köyün gözleri önünde...”
Bu eserin tür olarak öykü ile roman arasında bir yerde durduğunu söylemek yanlış olmaz. Öyküler bir mekân olarak seçilen “köy” de ortaya çıkan; insanın acıları, yok oluşları, yalnızlıkları ve çaresizliklerini konu edinmektedir. Köy; bütün bu olaylara, kimi zaman sessizce uzaktan bakmış, kimi zaman köylü kılığında dâhil olmuş, kimi zamansa tüm bunlardan kaçmıştır. Aslına bakarsanız o, bütün bu olanların hem nedeni hem de sonucudur...
Yazar Hakkında:
1979 yılında Kahramanmaraş Andırın ’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimlerimi Tarsus’ta tamamladı. 2001 yılında Memuriyet görevine başladıktan sonra Pamukkale Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Felsefe ve Sosyoloji alanlarında sırasıyla yüksek lisans eğitimlerini tamamladıktan sonra ayrıca Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünden mezun oldu. Öykü ve makaleleri çeşitli akademik ve edebi dergilerde yayınlandı. Evli ve iki çocuk babası olan yazar, halen Milli Eğitim Bakanlığında Felsefe Öğretmeni olarak görev yapmaktadır.