“Kapı, Yılan, Gerçeği İnciten Papağan çarptı beni. Bir Türk Kafka’sıyla karşılaştığımı duydum. Borges’i düşündüm. Benzersizliğinin sürmesini çok isterim. Kısa öykülerinin çarpıcılığı ağırlık kazandırıyor.”
İlhan Berk
“Yalsızuçanlar, hikmetli üslubu ile tasavvufi bir söyleyiş yakalamaya çalışıyor ki ben de uzun süredir düşünüp dururum bunu. Zor, ama imkânsız değil.”
Mustafa Kutlu
“Zifiri karanlıkta etrafı görebilen birkaç kişiyle karşılaştım, Sadık Yalsızuçanlar onlardan biri. Yarısı vergidir. Öteki yarısı için çalışmış, çalışıyor, çalışacak: Işığı(nı) besleyecek kaynaklar konusunda safkan özgür, kendine tuhaf yasaklamalar getirmemiş, hiçbir önyargı tanımamış: Pek seyrektir. [...] Sadık Yalsızuçanlar, biz parçalar halinde okuyor, tanışıyor olsak da büyük, ‘blok’ bir hikâye kuruyor. Balzac’ın dev projesi ‘İnsanlık Komedyası’nın başka bir çağda, farklı bir coğrafyada, özgün şahıs tablosuyla gerçekleşen yepyeni versiyonu bu.”
Enis Batur
“Yalsızuçanlar’ın hikâyelerinin temelini oluşturan masal/tasavvuf/sürrealizm üçlüsü ve metafizik arayış gerilimi, onu Türk hikâyeciliğinde yepyeni bir yerin sahibi kılıyor.”
Beşir Ayvazoğlu