Şehirler isimler ve olaylar akılda kalır nedense; onun içindir ki genelde tarihten dinleriz onları. Birde mekan-sanat kronolojisi ekseninde sanat tarihinden dillendirilir şehirler. İkisi de bize şehirler hakkında "bilgi" verir. Fakat bilginin ulaşamadığı bir de ruhu vardır şehirlerin. Çünkü şehrin ruhu ancak yaşanır hissedilir ve gün içinde yudumlanır.
Kül ve Aşk öncelikle yaşadığımız şehir olan Bursa' nın ruhu ile kendi ruhumuz arasındaki iletişimi sağlamak amaçlı kaleme alınmıştır. Okuyunca fark edilecektir ki şehrin ruhu ile iletişim kuramayanlar şehri kendileri için zindan kılıyorlardır. Şehir zamanla koşuşturmaların kaygan zemini haline geliyordur.
Bursa' yı bir de orjinal kılan bir yanı vardır ki; bu heyecan verici olduğu kadar aynı zamanda övünç kaynağıdır: tarihin ruhunu taşımak.
İnsanın ailenin toplumun imparatorluğun gerçek evrensel hikayesi bu şehirde saklı.
Bu şehri dinlemek insanın ruhunu kanatlandırıyor.