Türkiye'nin son on yılına yoğunlaşan bu kitapla Doğan Gürpınar "kültür" kavramının dünya siyasetinde 80'lerle beraber yer edinmesini ve Türkiye'ye uzanan yansımalarının Kemalist ve İslami cenah arasında sebep olduğu çatışmayı konu almaktadır. 90'lardan itibaren gücünü konsolide edene dek manevi üstünlüğü elinde bulundurduğu düşünülen İslami cenah siyasi gücü ele geçirdikten sonra kendisiyle aynı değerleri paylaşan bağımsız bir sivil toplum yapısı ve sermaye grubu oluşmadığı için Gezi olayları sonrasında manevi üstünlüğünü de kaybederek katıksız ve ceberut bir devlet gücü olarak cisimleşmiştir denebilir.
Şüphesiz muhalefet biçiminin bu değişimi Türkiye'ye özgü değildir istisnalara rağmen benzerlikleri ve beslendikleri kaynağı göz önüne alarak Gezi olaylarının "Türk 68'i" olduğunu söyleyenler pek haksız sayılmaz. Kendisinden sonra oluşan gündemin çok sayıda başlığını belirlemiş Gezi olayları kültürel savaşın en sembolik cephelerinden biridir. Öyle ki siyasi güç sahipleri tarafından bile zaman zaman kültürel iktidarın kimde olduğu siyasi gücün sahipliğinden daha önemli görülmüştür.