Türk edebiyatının ilk kadın romancılarında olan Müfide Ferit Tek ( 1892-1971) işgal altındaki İstanbul'da geçen bir aşk hikayesi ile okurlarıyla buluşuyor. Dönemin ruhunu anlamak isteyenler için ilk defa Latin harfleriyle yayınlanıyor. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiş bu eserin konusu aşk olduğu kadar İstanbul şehridir. Günlük formatında yazılan bu çok katmanlı kitap özgür ruhlu genç bir kadının işgalin getirdiği sıkışmışlık esaret sefalet ve umutsuzlukla mücadelesini olduğu kadar işgalcilerle işbirliği yapma taraftarı kocasına yabancılaşmasını anlatıyor. Leyla ve direnişçi Süreyya'nın umut dolu masum aşkları üzerinde İzmir'in işgali Sultanahmet mitingleri meclis baskını Malta sürgünleriKurtuluş savaşı gibi birçok tarihi olaya ve bunların insanlar üzerindeki etkilerine birinci elden tanık oluyoruz.
Leyla; ayrılık ve kavuşmanın esret ve kurtuluşun hüzün ve mutluluğun çöküş ve yeniden doğuşun bir kadının olduğu kadar bir ulusun da varoluş mücadelesini anlatır. Ve Leyla İstanbul'u anlatır:
İstanbul! Evet işkence ve utanç şehri! Esaret ve ölüm şehri!
Kızarmış gözlerle durmadan ağlayan anneler şehri!..
İstanbul! Her şeye rağmen beldeler şahı sevgili İstanbul!
Yaralı acılı şehir!