Mehmet Âkif denilince bir îmân ve ideal adamı canlanıyor gözümüzün önünde. Büyük kırılmaların yıkılış ve yeniden kuruluşların yaşandığı bir sürecin adamı o. Milletine bir "İstiklâl Marşı" hediye etti. Bir 'yeniden varoluş insanı' olarak hayatını adadı inandığı değerlere. Toplumsal ve bireysel çileyi iç içe yaşadı.
Bu kitap yeni bir bakış açısıyla onun hayatını bu bütünlük içinde sunma dikkatiyle yazıldı. İdeal adamlığı kadar gündelik hayatı içindeki insan Âkif'i de bulacaksınız satırları arasında. Çocuk ve genç Âkif'i Fatih Camii'nin hasırları üzerinde koşarken Yenibahçe'de güreşirken karlı kışlı bir havada Halkalı'dan Fatih'e yürürken horde bir beygirin üzerinde Edirne köylerini dolaşırken Han odalarında neyle Üsküdarlı Neyzen Salim Bey'in hicaz peşrevini üflemeye çalışırken gördüğünüz gibi yetişkin Âkif'in cami kürsülerinde okuduğu şiirleriyle içe işleyen hitabetiyle bir topluluğun üzerinden ölü toprağını silkelemesine de şahit olacaksınız.
Bir kere daha sevecek ve bağlanacaksınız.