Kimdir Mevlana?
Bir sufi mi? Bir din adamı mı? Bir düşünce adamı mı? Bir filozof mu? Bir bilim adamı mı? Bir kâhin mi? Yoksa bir zaman yolcusu mu?
Onun eserlerini okuduğumuz zaman, şu kanaate varılır ki, “ O elbette bunların hepsidir hatta bunlardan fazlasıdır”.
Mevlana Mesnevi’de bir hikâyeyi anlatırken başka bir hikâyeye geçer. Yani hikâye içinde hikâye anlatır. Bu hikâyeler içinde; araya öğütler, hayat dersleri, ruhsal tahliller ve tasavvufi mesajlar girer. Bazen değişik bahislere dalar. Tekrar ilk hikâyeye dönülür. Ancak bir anda, anlattığı hikâye adeta canlanır;sadece bir cümleden ibaret ilahi bir ibret, ders, ateş ve gözyaşına dönüşür.
Şöyle bir düşünün! Yaşamımızdaki önemli anlarda, sıkıntılı dönemlerimizde veya yaşamsal karar noktalarımızda ya da hayatımızı sorgularken; Mevlana gibi bir bilge şahsiyetle sohbet etmek, sorular sormak, ondan öğütler ve hayat dersleri almayı ne kadar isterdik değil mi? İşte bu kitap belki de bizlere bu imkânı sağlayacak ve öyle bir ihtiyacı giderecek. Siz kendinizi “suali sormuş farz edin”, O cevabını versin veya dinleyici olun.