Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde yayın hayatına devam eden Muhit, yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor. Geçtiğimiz ay iki büyük şairimiz Erdem Bayazıt ve Âkif İnan’ı kapağa taşıyan dergi, Ağustos sayısında Mevlâna İdris dosyasıyla okuru selamlıyor.
Dergi, Ahmet Edip Başaran’ın yakın zamanda kaybettiğimiz öykücü, yazar Rasim Özdenören’in ardından kaleme aldığı yazı ile açılıyor: “Eserinden mülhem birçoğumuz için o, gül yetiştiren adamdı.”
Daima Şiir
Usta çizer Hasan Aycın’ın bir çizgisiyle açılan dergi, her kuşaktan pek çok kıymetli ismin şiirlerine yer veriyor. Beyzanur Turcihan’ın “Öylece” isimli şiiriyle açılan şiir sayfalarını İbrahim Tenekeci’nin “Yirmi Dört Asır”, Emel Özkan’ın “Melâmi” isimli şiiri takip ediyor. Said Yavuz, Ahmet Edip Başaran, Süleyman Unutmaz, Arif Ay, Hüseyin Atlansoy, Nurullah Genç, Aynur Dilber, Nurettin Durman, Yunus Karadağ, Emre Demir, Mehmet Fatih Öz ve Yusuf Mahir bu sayının diğer şairleri. H. Salih Zengin’in ağabeyi Mevlâna İdris’e ithaf ettiği “Sırasını Bilmeyen Haziran” isimli şiiri ise derginin arka kapağında yer alıyor: “susmakla ayıklanır ancak yeryüzünün boğuk sesleri / toprak dünyayı hatırlamazsa menekşeler niye açsın”
Mevlâna İdris Dosyası
Yayın hayatına başladığı günden itibaren edebiyatımızın birçok kıymetli ismi hakkında kapsayıcı dosyalar yapan Muhit, bu sayısında da Haziran ayında kaybettiğimiz şair ve yazar Mevlâna İdris’i sayfalarına taşıyor. Hüseyin Akın’ın “Mevlâna İdris’in Okunaklı Sessizliği” başlıklı yazısıyla açılan dosya, Güray Süngü’nün “İyi İnsanlar Kendilerini Hep”, Mehmet Aycı’nın “Yiğit Gerek Sevilmeye” başlıklı yazılarıyla devam ediyor. Kemal Sayar, “Onun dostluk halkasına dâhil olan herkes ‘Onun en iyi dostu benim!’ diyebilirdi ve bunda da haksız olmazdı.” derken Cevat Olçok, “İnsanlar onun etrafında olmayı severdi, güzel dostları ve arkadaşları vardı.” diyor. Münire Rumeysa Çakan, “Şehirde Bir Şair: Mevlâna İdris” başlıklı yazısıyla Mevlâna İdris’in mimariye bakışını ve işaret ettiklerini anlatırken Mustafa Özel, “Mevlâna İdris’in İstanbul’u” başlıklı yazısında yazarın İstanbul’un sorunları için öne sürdüğü çözüm önerilerini kaleme alıyor. Mustafa Akar, “Asla ve Daima Mevlâna İdris” başlıklı yazısında Mevlâna İdris’in edebî şahsiyetine odaklanıyor. Saadettin Acar, “Tevekkül ehliydi Mevlâna İdris.” derken Kâmil Yeşil “Zarifoğlu’nun çocuk ordusundan gelen bir şair”di diyor onun için. Sibel Eraslan, “Hüsran Çağında Bir Derviş” başlıklı yazısında, “Bir melek gibi, bir sükûnet gibi, bir derviş gibi, bir serin ağaç gölgesi gibi, ikindi vaktinde sakinleşen rüzgârlar gibi geldi geçti aramızdan...” diyor. Yasin Mortaş bir şiiriyle Ayşenur Şirin ise kolajıyla dosyada yer alan diğer isimler.
Betül Nurata ile Söyleşi
Nahide Nagehan Akyol soruyor, Her Şey Çok Güzel Başlamıştı isimli öykü kitabı Muhit Kitap’tan çıkan Betül Nurata cevaplıyor: “Yazdığına önce kendi inanmalı insan”
Öykü, Deneme
Bu sayının ilk öyküsü Kâmil Yeşil’den: “Gönülden çıkarınca elden çıkarmak da kolay oluyor demek.” Şeyma Subaşı da “Yankı” isimli öyküsüyle bu sayıda yer alan diğer bir isim.
Murat Güzel, “Mesnevi ve Onun İlk On Sekiz Beyti”nin, Mustafa Özçelik ise Âşık Veysel’in Kara Toprak şiirinin üzerine derin bir analiz yapıyor. Erol Göka, Koreli filozof Byung Chul-Han’ın kitaplarındaki mahremiyet, dikkat ve zaman kavramlarına eğiliyor. İbrahim Tenekeci, “Senden Bir Eser” başlıklı yazısında “Bollukta şımarmayan, yoklukta şaşırmayan, zorlukta savrulmayan insanlar ne kadar muhteremdir.” diyor. Dursun Çiçek, Hikmet Dağı yazı dizisine devam ederken Müslim Coşkun, “Vefa, uzun soluklu bir yürüyüşün adıdır.” diyor. Bayram Bilge Tokel, “Bir Musiki Entelektüeli: Cinuçen Tanrıkorur” başlıklı yazısında Cinuçen Tanrıkorur’un sanatına eğilirken Dilara Ayşe Akdeniz, “Deliliğin Dağlarında Bir Varlık Çobanı: Hölderlin”i anlatıyor. Yağız Gönüler “Tekne Bir Tecelligâh-ı İlâhîdir” başlıklı yazısında T. Alparslan Babaoğlu’nun Hocam Mustafa Düzgünman isimli kitabının tanıtım ve değerlendirmesini yapıyor.