Mehmet; esaret tehdidi altında inim inim inleyen yurdumuzun biçare köylerinden birisinde, anasıyla birlikte yaşamaktadır. Evin babası, savaş denen doyumsuz tanrıya kurban verilen nice Mehmetçikten birisidir. Mehmet, tıpkı babasının yaptığı gibi düşmanla çarpışmanın ve babasının mektuplarında övgüyle bahsettiği o mavi gözlü devi bizzat görebilmenin hayaliyle yanıp tutuşmaktadır. Ancak anasını bir başına arkada bırakıp gitme düşüncesi, onun ayağını bir pranga gibi bağlamış; onu ruhsal gelgitlerin kıskacına düşürmüştür. Bununla birlikte, yazgının o öngörülemez planları, onu savaşın göbeğine sürüklemiş, dehşetin en ürpertici hâliyle karşı karşıya getirmiştir. Bu yüzleşme anından itibaren Mehmet; azgın savaş denizinde, cılız ve sarsak bir umut salıyla, hedeflediği düş kıyısına erişebilmek adına oradan oraya savrulur. Ve bir gün...
Mustafa Kemal Düşüyle, savaşın tüyler ürpertici yüzünü ve umut kuşunun sonsuz azmini tasvir eden etkileyici bir roman...