Camus, hiç de genç vaiz kılığına girmeden, kürsülere çıkmadan, öğüt vermeden, bir kaç yıl içinde, bir vicdan olmuştu. Düşüncesi kanayan bir yazardı o. (R.M.Alberes)
İster paylaşın düşüncelerini, ister paylaşmayın, elinizde olmadan sempati duyarsınız ona. Bunun önemli sebeplerinden biri, belki de en başta geleni, samimiyetidir. Camus, her ne söylerse söylesin kalbini koyuyordu içine. Önyargısız bir biçimde konuları sorgulamaya çalışıyor, her türlü düşünceye saygı duymayı biliyordu. Bir fanatik değildi.
Bu kitapta, Albert Camus'nün ruha dokunan düşünceleri, gizli kalmış yönleri, sanatı, felsefesi var. Onu tanımak ve tek bir kitapta okumak isteyenler için...
Ne demiş Albert Camus, "Bir insan, söyledikleri kadar, söylemedikleri ile de insanlaşır."