Kendini damlatıp bir şehir içi aracına, uzaklaştı, uzaklaştı, uzaklaştı. Kalbini biten bir şey olarak insana fırlattı, sürdürülemez bir şeyin imkânına. Sonra, onunlaştı bir imajın mavisi olmak. Hatırladı, sürekliliği yoksayan bir dengeydi her şey. Vardığı olasılıklar gök ile kendi kafası arasındaki sürati azalttı. Tekrarladı; aramıza yeleli kimseler aldık. Aramıza açıklarımızı kapatabileceğimiz bir bıçak, bir varsayım, bir kişi eksik bir dünyanın geri kalanını aldık.
Nerdesin benim O'lala kliniğim? Ben senin ekranındım.