Kimlik konusu son yıllarda gerek Osmanlı İmparatorluğu’nda algılandığı biçimleriyle gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nde inşa edildiği şekilleriyle çok tartışılan bir mesele olmuştur. Bir yandan akademik çalışmaların bilimsel uğraşlarına konu yapılmakta; diğer yandan siyaset çevrelerinde, özellikle de iktidardakilerin kendilerini tarihî ve şanlı geçmişe dayandırmak istediklerinde kullanılmıştır. Ve topluma en yakın sayılan medya kanallarıyla yön vermeye giriştiklerinde kimlik devreye sokulmuş, işlenmiş, yönlendirilmiştir.
Bu kitapçık, öncelikle 14-17. yüzyıllar çerçevesinde Osmanlı İmparatorluğu’ndaki aidiyet kavramları üstüne -kimi tarihçilerin değerlendirmeleri başta olmak üzere- yeni bilgiler ekleme amacındadır. Bu bağlamda da Türkiye Cumhuriyeti’nde inşa edilen kimlik tanımı üstünde durulmakta; “Türk Kimliği” kavramını ve onun içine aldığı (dil, din, etnisite / ırk vb) kültür öbeklerini yok saymayan yaklaşımları değerlendirmektedir. Ayrıca “Türk” ve “Türkiye” tanımlamalarının gerek Osmanlı yönetim kadrolarındaki gerekse Batı dünyasındaki övgülü ve bir o kadar da aşağılayıcı (pejoratif) yaklaşımları göstermeye çalışmaktadır.