Halk Edebiyatı için yeni bir yüz olan Birsen İnal ilk kitabı olan “İssiz Çıra”daki şiirleriyle büyük beğeni toplamayı başardı. İkinci kitabı olan “Özümsen Diyarbekir” ise Halk Bilimi için
bir hazine... Eminim Halk bilimcilerin kaynakçaları arasında yer alan bir kitap olacaktır. Birsen İnal, çocukluğundan günümüze yörenin şahit olduğu gelenek ve göreneklerini
kalemiyle dile getirerek bu anlamda ilk olma özelliğini de kazanmış oldu.
“İssiz Çıra” da makiniste benzettiğim şairle yine rayların üzerinde ilerliyoruz. Yolculuğumuz hamile kalmak için uğraşan kadınların hikâyesiyle başlıyor. Çocuk için ziyaretlerde
adanan adaklar, sonrasında ise acı tatlı hatıralar…
Bakın bir gelin kızın hevesi nasıl dökülmüş sözcüklere. “Gelin kızın şerbette giyeceği kıyafet diktirilirdi. Genelde mavi ya da pembe renkte saten düşes kumaşından, göğüs
kısmı damla boncuklarla işli, kolları organizeden şerbet elbisesi Ermeni ya da Süryani kadın terzilere diktirilirdi.
Güzel diktikleri için bu terziler tercih edilirdi. Benim de düğün kıyafetlerimi yaşıyorsa Allah selametlik versin, abla dikmişti.