"Teğmen Thomas Glahn′ın Notlarından" ikinci başlığını taşıyan Pan romanı (1894) hem güçlü bir aşk romanı, hem de zengin bir tabiat övgüsüdür. Hamsun sadece bu eseri yazsaydı yine büyük bir şair sayılırdı. Modern psikolojinin canlı bir anıtı sayılan bu eser, kelimeler arasında yaşattığı inceliklerle bir şaheser değeri taşır. Pan, Knut Hamsun’un Victoria-Pan-Rosa üçlemesinin ikinci kitabı. İnsan ve doğa ilişkisi üzerine yoğunlaşan Hamsun, yüzyıl başındaki insanın yalnızlaşmasını, toplumdan uzaklaşıp doğayla baş başa kalışıyla birlikte kendi doğası üzerine düşünmesini ve hızla yükselen kapitalist toplum dalgasının etkilerini ruhunda hissetmişçesine eleştirel bir tavırla sade ve doğal insana özlemini dile getirir. Kuzey Norveç ormanlarının, otlarının, sularının ortak çağıltısı içine, kuvvetli bir aşk tutkusunu şiir yüklü bir dille oturtan bu roman, Hamsun’un ününün dünyaya yayılışında önemli payı bir şaheserdir.