Ebu Talib hayatta olduğu müddetçe kimse efendimize dokunamamıştır. Mekke müşrikleri onun ölümüyle peygamberimize eziyet etmeye başlamışlardır.
Bu durumu Abdullah b. Cafer (r.a) şöyle anlatıyor:
"Ebu Talib öldüğü zaman Kureyş kabilesinin serserilerinden biri Allah Rasulünün (s.a.v) yolunu keserek ona çattı ve yüzüne toprak attı. Hz. Peygamber (s.a.v) bu durumda evine döndü ve kızlarından biri yüzündeki toprağı hem siliyor hem de ağlıyordu.
Peygamber efendimiz ona:
"-Ağlama kızım Allah senin babanı koruyacaktır" dedi.
Rasul-i Kibriya efendimiz her zaman:
"Amcam sağ bulunduğu müddetçe Kureyş'liler tarafından bana bir kötülük dokunmadı. Ancak onun ölümünden sonra bana hakaret ve işkence etmeye başladılar" derdi.
Başka bir rivayette Ebu Hureyre (r.a):
"Ebu Talib ölür ölmez Kureyş'liler peygamber efendimize hemen katılık ve ekşi yüz göstermişlerdi.
Yapılan bu işkence ve eziyetler karşısında Allah Rasulü (s.a.v) de şöyle derdi:
"Ey amca! Senin yokluğunu ne kadar da çabuk hissettim.