Her bilimin kendi konusu vardır. Okulda toplama yapmayı öğrendiğimizde matematiğin konusunu kavrarız. Parıldayan iki küre arasında elektrik arkını gördüğümüzde fiziğin büyüleyici dünyasına gireriz. Kimya maddelerin yapısını, özelliklerini ve dönüşümlerini, astronomi ise gök cisimlerinin hareketlerini inceler. Doğal bilimler geliştikçe çevremizdeki doğal dünyanın panoramik resmini yansıtan tek bir akışta birleşirler. Bunların hepsi, ikinci doğa olarak bilinen şeylerin, yani insanın araştırıcı zekası ve hünerli elleri tarafından yaratılan herşeyin, üzerinde şekillendiği prensipleri anlamamıza yardım eden temel ve uygulamalı bilimlerle yakından ilişkilidir.
Ancak insan toplumunun çeşitli yönlerini inceleyen bir başka ve aynı derecede önemli bir bilimler gurubu daha vardır. Tarih, felsefe, hukuk, dilbilim ve başka birçok sosyal bilim insanoğlunun içinde yaşadığı ve geliştiği girift toplumsal koşullar ağını inceler ve bu da gerçeği toplumsal gelişme için dönüştürmeye yardımcı olur. Marksist-Leninist politik ekonomi bu bilimler arasında olmak onuruna sahiptir. Politik ekonomi, insanlığın gelişiminin her evresinde, toplumsal üretim sistemini, üretim süreci içindeki insanlar arasındaki ekonomik ilişkileri ve üretim, bölüşüm ve maddi değerlerin değiş tokuşunu yöneten kuralları inceler.
Bu kitabın görevi, amacı insanlara daha iyi bir toplumsal yaşam yaratma çabalarında yardım etmek olan bu bilim hakkında açık bir fikir vermektir.