İnsan; bedeninde pençesi, zehri, parçalayıcı dişleri ve dikenleri olmayan masum yaratılışlı bir varlıktır. İyiliğe, güzelliğe, paylaşmaya her varlıktan daha meyyaldir. Hatta onun için yaratılmıştır. Hele muhabbeti herkese yetecek kadar fazla, kâinatı kuşatacak müşfik, kırgın ve yaralı insanları sarıp sarmalayacak kadar boldur. Bu kadar donanımlı yaratılmışken; mağara devrindeki avcılık alışkanlığı sebebiyle olsa gerek, tarih boyunca hiçbir zaman elinden okunu mızrağını ve kılıcını bırakmamıştır. O derece sürdürmüştür ki; muhteşem yaratılmış pek masum dilini bile etkili bir av aleti olarak kullanmış, hala da kullanmaktadır.
Bu durumun farkına varan medeni insanlar; tarih boyunca bilimin, sanatın, edebiyatın, şiirin, hatta musikinin nezaketiyle yaşanılabilir dünyalar kurmuşlar, kurmaya da devam etmektedirler.
Elinizdeki pek nâkıs kitabım, ilk insanla akmaya başlayan o coşkun, güzellik ırmağına karışmasını istediğim bir pınar olsun… Muhabbetlerimle.