“İşittiğiniz şu top sesleri bu andan itibaren bütün Memâlik-i Osmâniyye’de Kānûn-ı Esâsî’nin ilân edildiğini haber veriyor. Artık Osmanlı Devleti de Meşrutiyet’le idare edilen devletler zümresine dâhil olmuştur. İdâre-i meş-rûta tekmil akvâm-ı muhtelife-i Osmâniyye’nin hürriyet-i şahsiyyelerine kefil bulunduğundan bu inkılâb-ı mühimme karşısında sizlerin yapacağınız ıslahat teklifleri lüzumsuz ve içtimâımız zâit olur”
Tersane Konferansı Sırasında
Safvet Paşa, Osmanlı Devleti’nin en buhranlı döneminde dört padişahla çalışan ve bilhassa dış siyasetindeki vukufu ile dikkat çeken güvenilir bir devlet adamıydı. İdarenin ve maarifin Avrupai bir tarzda hazırlanması gerektiğine inanmaktaydı. Bu amaçla Maarif Nezareti görevinde iken “Maarif-i Umumiye Nizamnamesi”ni hazırladı ve Osmanlı eğitim sistemindeki köklü değişiklikleri başlatmış oldu. Aynı şekilde “Kanun-i Esasi” hazırlanırken kendisinden taslak istenmiş; O da 130 maddelik bir taslak hazırlamış ve kabul edilen metin üzerinde etkisi büyük olmuştur.
Balkan isyanları sırasındaki siyasi görüşmelerde, Tersane Konferası’nda ve Ayastefanos Antlaşması’nda devleti temsil etmiştir. Berlin Antlaşması daha önce kararlaştırılmış olmakla beraber kendisinin Sadareti döneminde yürürlüğe girmiş ve Kıbrıs yine bu sırada İngilizlere verilmiştir. Ayastefanos Antlaşması’nı getirdiği ağır hükümlerinden ötürü gözyaşları içinde imzalamış olduğu bilinmektedir.
Safvet Paşa, resmi işlerinde gayet ciddi ve vakur, özel meclislerde ise çok nüktedan bir insandı. Güzel sözler söylerdi. Uzun süre yüksek görevlerde bulunmasına rağmen emsalleri gibi zenginleşmeyen namuslu, güvenilir bir devlet adamı idi.