"Sakın aldanma inanma kanma... Yalan dolan makaraları yine sağılmaya başlanacak yine elimizdekiler kapılıp deve yapılacak; toklar çekilip biraz da açlar yalanacak... Bu işin künhü budur! Polis zannedeceksin harami çıkacak; nimet diye gideceksin tuzak çıkacak; melek görünecek şeytan çıkacak... Gözünü açmazsan yine yumurtalar cılk çıkacak!
Hülasa artık her sakallıyı baban sanma her lafa kulak asma kabadayılığa yekûn tut efeliğe kapılma... Bu benim sana baş nasihatim: Gözünü aç ayağını tetik at yine aldanma inanma kanma!"
Refik Halid Karay Sakın Aldanma İnanma Kanma'da savaş yıllarında yaşanan parasızlığı yiyecek içecek yakacak kıtlığını halkın düştüğü sefaleti söylenen yalanları aldatmaları alaylı ve hicivli bir üslupla dile getirirken mütareke yıllarında Hatay - Antakya üzerine kaleme aldığı öyküler ile de okuyucusuna belgesel niteliğinde bir eser sunuyor.