Hazır olmadığı ve hiçbir zaman hazır olmayacağına emin olduğu anlar yaşar ya insan… İşte Cenk de kendisini böyle bir tablonun içerisinde bulmuştu. Hiçbir zaman aklının derinlerinde normalleştiremeyeceği, ölene kadar daima kafasının içinde yer edip duracak olan o an, onu sonsuza denk değiştirecekti. Kurbanı olduğu bu büyük çaresizliğin içerisinde avcı olmak için bir kereliğine de olsa av olmayı seçti. Bir kez av olacaktı, ardından ömrü boyunca avcı olarak yaşayacaktı… Tabii bunun da büyük bir bedeli vardı… Kendisini insan yapan her çeşit duygudan men edilmek ödeyeceği bedellerden sadece biri olacaktı.
Cenk, Cehennem Gözlü Adam’la olan anlaşmasına uymak için daha neleri feda edebileceğini tekrar tekrar keşfedecekti… Keşfettikçe de içinden çıkılmaz olayların dışına doğru kurtuluş yolları arayacaktı. Cehennem Gözlü Adam’la tekrar tekrar şaka olmayacağını keşfeden Cenk’in, kendi kontrolü dışında olan ruhani olaylarla mücadelesini ve bilinçli olarak yaptıklarını okudukça kendinizi Cenk’in bedeni içinde bulacak, bir insanın çaresiz kaldığında, hayatından feda edebileceklerinin sınırının olmadığını, bu yolculukta kötülüğün ve iyiliğin arasında ince bir sınır olduğunu keşfedeceksiniz.