Her şey bir bıçak darbesiyle başlamıştı. Krallıkları etkisi altına alan bir kehanet yaratılmış ve herkesin yüreğine korku salmıştı. Kehanetin bahsettiği lanet, Savaşçı’nın hayatına ve çevresine bir kâbus misali çökmüştü.
Kuşku ve düzenbazlıklar kol gezerken doğduğu pişmanlığın gölgesinde, omuzlarında büyük bir krallığın yüküyle kılıcını kuşanmıştı.
İnanılmaz bir kana susamışlıktan bahseden ve herkesin ondan korkmasına sebep olan kehanete karşılık Savaşçı, etrafındaki insanları ve kendisini koruyabilecek gücü kendinde bulabilecek miydi?