"Niko -Ali'nin babası- bir Rum'du; karısı da öyle. Oğluyla birlikte Beykoz'a gelmeye karar verdiğinde yıllardır düşündüğü bir hayalini de gerçekleştirmiş ve Müslüman olmuştu. Aklı baliğ olduğunda Aleko'ya her şeyi anlatmış oğlu geçmişini soyunu bilsin istemişti. Bir dönme olduğunu da saklamamıştı kimseden. Esnaftan kendisine Niko diye hitap edenler de olurdu Nihat diye de. Kimse için bir şey fark ettirmezdi bu. Beykoz'un Müslüman cemaati de Ermeni Rum cemaati de severdi onu. Köşkteki işinden arta kalan zamanlarda arkadaşlarını kırmaz onların bahçeleriyle de ilgilenirdi. Beklediği tek karşılık tatlı bir sohbet eşliğinde çardaklarda içilen demli çaylar olurdu. Çok yaşamadı Niko. Elli beş yaşında ya vardı ya yoktu bir gün çiçekleriyle uğraşırken sıkıştı kalbi. Cenazesine o kadar çok insan katılmıştı ki gören paşalardan biri ölmüş de tüm İstanbul akın etmiş sanırdı. Toprak bile onu sevinçle karşılamış olmalı ki mezarının üstünde diğer mezarları kıskandıracak yabanıl çiçekler bitivermişti hemen."
Arzu Başlantı'nın ilk kitabı Serzeniş çocukluktan yetişkinliğe hayatın bütün evrelerinde dünyadaki yerini bulmaya çalışan karakterlerin hikayelerini anlatıyor. Türk hikayeciliğinin eski ustalarına selam duran Serzeniş kurmacanın şaşırtıcılığından çok hayatın tuhaflığını hatırlatan üslubuyla saf bir okuma zevki vadediyor.