Derin nefes al. Belli etme. Kızarıklık geçene kadar bekle. Tekrar tepsiyi al içeri yürü. Yürürken yüzüne koca bir gülümseme yerleştirmeye çalış. Ağız dolusu gülmelisin; doktor öyle söylüyor. Tabi bunu parantez içinde söyledi. Fısıltıyla. Hep arasında olduğumuz korku ile ümit yok mu; işte o ümit için moral çok önemliymiş. Gülersem neşelenirsem sevindirirsem güldürürsem yedirirsem içirirsem iyi bakarsam ümit varmış. Ben de ümitvarım. Şimdilik havadisler bunlar.