logo

Simgesel Düşüncenin Doğuşu

Ürün Kodu: 9786054787234
Yazar: Alan Barnard
₺32,00
Pek çok canlı türü iletişim kurar ama sadece insanlar bir dile sahip; yalnızca insanlar simgeler aracılığıyla iletişim kuruyor. Dolayısıyla simgelerle düşünmek insana özgü bir nitelik. Her ne kadar ilk-insanlar "düşünebilse" hatta yaratıcı olsalar da iletişim amaçlı mecaz yapma simgeler geliştirme ya da sanatsal yaratıcılık becerilerinden yoksunlardı. Ayrıca üzerine kafa yorulacak ya da başkalarıyla paylaşılacak mistik fikirlere de sahip değillerdi. Yalnızca avcı-toplayıcılar zengin ve karmaşık bir dil konuşabiliyorlardı. Alan Barnard'a göre insan olmanın anlamı demir buhar elektronik çağlarındaki toplumsal yaşam kadar avcı-toplayıcıların toplumsal yaşamında da saklıdır. Avlanmak meyve ve bitki toplamak türümüzün "doğal" geçim yollarıdır ve simgesel düşüncenin doğuşunda da mevcuttular. İnsanlık durumu başka insan toplumu türlerine kıyasla en berrak haliyle avcı-toplumlarda görülmektedir. Simgesel Düşüncenin Doğuşu avcı-toplayıcı düşünce biçiminin kökenine ve simge marifetiyle doğayla dünya ruhuyla ve insanlarla iletişimin başlangıcına göz atmaya çalışıyor.
Simgesel düşünce bir kez vücut bulunca dili ritüeli müziği sanatı inancı etkiler ve ardından daha teşekküllü bir dil gelişir. Bu kültürel biçimlerden de nihayetinde mitolojik düşünce için gerekli olan dilsel karmaşıklık filizlenir yani mit aracılığıyla simgesel düşüncenin gitgide daha kapsamlı permütasyonları ortaya çıkar. Mitolojik düşünce giderek daha karmaşıklaşan bir dil gerektirir ardından bu da giderek karmaşıklaşan mitolojik ve simgesel bir düşünme biçimi doğurur.

Alan Barnard bu çalışmasında ilgisini dilsel karmaşıklık ile kültürel karmaşıklık ilişkisine ve sosyal antropolojinin görkemli sorularından birisi olan simgesel düşünmenin kökenlerine yöneltiyor; insanların simgelerle düşündüğü tahminen son 130.000 yılın kısa bir tarihçesini ortaya koymaya çalışıyor.

Son görüntülenen ürünler

Whatsapp Destek Hattı