«Aşk; adımların ne kadar atıldığı kolların ne kadar açıldığı ile değil; yüreğin ne kadar yandığı ile ölçülmesidir.
Ölçü ise ne terazi ne termometre...
Bizzat dengesizliğin ta kendisidir
Gönül denilen terazide.
Bildiğim 'BİR' olduğudur çokluğun;
'NUN' olduğudur bir adı da yokluğun...
Sobe desen de
Can çıkan
Huy çıkmayan yokluğun!
Şimdi elma desem çık; armut desem çıkma! Sakın çıkma ey sevgili!
Çünkü çanak çömlek patladı...
Sırrına erdik hayatın hayat sandığımız hayal elimizde kaldı"
Sınanıyorsak eğer; neresindeyiz bu sınavın. Bitiş çizgisi silik hızımızı alamadan koşuyoruz belki de ve aştık çoktan sınırlarımızı... Kalemşör olarak bilinir meskûn mahallinde doğrulara yoktur sözü takdir eder yüreği sessizce yanlışlara ise tahammül edemez çizer altını kırmızı uçlu kalemiyle... Ersal Özkan'dan köşeli yazılar bu kez KaNeS Yayınlarından okuyucu ile buluştu.