“Ben yalnız bir kraliçeyim. Parmak kadar boyum var. Beni bir adam kadife minderin üzerinde taşıyor. Bir gün ilk defa ülkemin ara sokaklarında dolaşmaya çıkıyorum. Açlığı, sefaleti görüyorum. Sarayımda yaşamayı bırakıyorum. O günden sonra bütün dünyayı yalınayak dolaşıyorum. Bir keşiş gibi. Sincaplı Buda yollarda…”
Ergenlikten çıkış hikâyesi olan Sincaplı Buda, on yedi yaşındaki bir genç kızın bir yıllık yaşamına odaklanıyor. Ece bir yandan ebeveynlerinin boşanma haberini sindirmeye, bir yandan yeme bozukluğuyla başa çıkmaya çalışıyor. İnsanın varlığına dair herkesin aklına üşüşen sorulara da cevap arıyor. Aile, arkadaşlık, aşk, yaşam, tanrı, doğmak, büyümek, sevmek, yaşlanmak, ölmek. Hepsi Iraz Şensöz’ün kaleminde korkutucu kavramlar olmaktan çıkıyor.
Sincaplı Buda, insanı hayat karşısında gülümsemeye zorluyor. OMMMM.