“Lokum ve ben şiddetle 'evet' anlamında başımızı salladık. Yardım etmek kolaydı, şimdi önümüzde aşmamız gereken kocaman bir süt kutusu engeli vardı. Arkadaşlarımızın, Volkanların evinin arka bahçesine girmelerini seyrettik. Demek toplantılarını burada yapıyorlardı. Acaba kime yardım ediyorlardı; durumu kötü olanlara mı, hastalara mı, hayvanlara mı? Daha da heyecanlandık, kesinlikle bu kulübe girmemiz gerekiyordu.”
Yardım etmek güzeldir ancak her yardımın o kişiye faydası olur mu? Şirin bir süt kutusunun peşinden gittiği bu hikâyede “gerçek yardım”ın ne olduğunu öğreniyor.