"Şiir, tabiri yerindeyse ve kendi hükmünü ispatladıysa, imkansızdır. Şiir, sanatı kıyamete zorlama girişimidir. Belirli bir matematiği yoktur lakin esmer sedef bir diyalektiği vardır. Hüseyin Ferhat’tan mülhem, diyalektiğin demir eriyiğidir şiir. Bu eriyik benim nazarımda sıvı elmasa, sıvı aynaya dönüşmüştür. Sanatın kıyamet günü, bu elmastan, bu aynadan yansır sanatçının amorf dimağına. Bu mutlak kıyametçilik söz konusu olduğunda ise, her şair ister istemez biraz Yahudi’dir. Bu inkâr edilemez. O halde şimdi sen gir devreye okuyucu, sanatın-şiirin sonu neyin başlangıcıdır ya da şair mi simgenin Tanrısıdır, simge mi şairin Tanrısı?"
OYTUN EFE KURU