1960’lı yılların başlangıcında, siyasal kültür kavramına ilişkin araştırmalar derinlik kazanmaya başlamıştır. Kavramın kuramsal olarak literatürde yer bulması ile bir toplumun siyasal kültürünü oluşturan etmenlerin araştırılması da önem kazanmıştır. İlk olarak siyaset bilimi içerisinde yer bulan siyasal kültür kavramını birçok etmen şekillendirmektedir. Bunlardan ilki, o toplumda yaşayan insanların siyasal nesneler karşısındaki tutum ve davranışlarıdır. Bu siyasal nesneler ise genel olarak siyasal partiler, siyasal kampanyalar, siyasal liderler, yönetim şekli ve seçim sistemidir.
Seçim sistemleri ile ilgili araştırmalar ise, özellikle hangi ülkeye hangi seçim sisteminin uygun olacağı noktasında oldukça tartışmalıdır. İşlevleri siyasal istikrar ve temsilde adalet sağlama olan seçim sistemlerinin uygulandığı ülkede siyasal kültüre de uygun olması oldukça önemlidir. Seçim sistemleri siyasal kültürü etkilediği kadar, siyasal kültür de o ülkenin seçim sistemini belirlemede etkili olabilmektedir.
Seçimler, bir ülkenin hem özgürlüğünün hem de demokrasinin en başat koşuludur. Seçim yolu ile vatandaş yönetenlere temsil yetkisi vermekte, böylece ya vatandaşların bir kısmı ya da tamamı parlamentoda temsil edilebilmektedir. Seçimler, uzun ve önemli bir süreci ifade etmektedir. Adayların belirlenip başvurmasıyla başlayan bu önemli süreç; seçim kampanyaları, vatandaşın seçme hakkı ile oy kullanması ve seçim sonuçlarının ilanı ile son bulmaktadır. Her seçim sonucu ise o ülkede siyasal anlamda yeni bir başlangıcı ifade etmektedir.