Yûnus'un;
Bizim sevdiğimiz Hakk’tır
Bu halka göz ü kaş gelir
beytinde, Muhyiddin İbn Arabî’nin;
Ne geldiyse dilime hepsinde O’nu söyledim O’nu
mısralarında dile getirdiği gibi, hakikatten haberdar olmak isteyenlere hakikî aşk menbaını gösteren Osmanlı şiirinin ontolojisinin temelinde “din” ve “maneviyat” yatmaktadır. Sufi ve Şiir, işte bu tezden yola çıkarak “şiir” olgusunu, İslam’a özgü metafizik düşünce mekteplerinden biri olan sufilik kavramı penceresinden yorumlamaktadır. Zira asırlar boyunca toplumun irfanını yükselten tasavvuf sembolizmini anlamadan Osmanlı şiirini hakkıyla anlamanın imkânı yoktur.
Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Osmanlı’dan günümüze Türk şiirinin poetikası denemesi olan bu çalışmasında, bir yandan bu şiirin evrensel şiir poetikaları arasındaki yerini irdeliyor, diğer yandan Ebedî ve Ezelî olanın aşkını terennüm eden bu şiirin musikiye, mimariye, sanata ve bütün bir toplumsal hayatın ahengine tesir eden değerler manzumesini, şiir ve hikmet arasındaki derin bağları son derece akıcı bir üslupla ele alıyor.