İktidar savaşları başladığından beri siyaset en acımasız yöntemlere sahip olmuştur. Suikast, sonu ölümle biten bir eylem olarak, siyasi mücadelenin en sert araçlarından birisidir İlkel kabilelerdeki liderlik mücadelelerinden, monarşik yapılara hatta modern dünyanın “demokratik” devletlerine varıncaya kadar siyaseti etkilemeye çalışan güçler, önlerindeki rakiplerini ya da kendileri için “sorun teşkil eden” kişileri yok etmek için sık sık “suikast” yöntemine başvurmuşlardır. Bundaki amaçları o kişilerde simgelenen kesimlerin arkasında olan sınıf ve politikaları tasfiye edebilmek ve etkisizleştirebilmektir.
Suikastlar siyasi amaçlar gözetilerek yapıldığı için kitapta olayın siyasi sonuçlarına ve analizine yöneldik ister istemez. Bu anlamda her suikast yönetici elitlerin veya düşman cephelerin bazen açık bazen de gizli olarak süren savaşının bir parçasıydı. Biz hep tercihimizi “gizli” olandan, “bilinmeyen”den yana kullanmaya ve bu gibi yanları öne çıkarmaya çalıştık.
Suikastlar, komplocu organizasyon ve eylemlerin en keskin ve acımasız biçimlerinden biridir. Her suikast kendi başına bir komplodur da aynı zamanda. Sadece hedefte tek kişi göründüğünden, suikastlar çoğunlukla “kişisel husumet” ve “çılgın katil” perdesinin arkasına gizlenebilmiştir. Oysa suikastlar tarihsel açıdan bakıldığında “derin hesaplaşmaların kanlı bilançolarını sadece bir dışavurumudur.
Kitaptan Bazı Başlıklar:
Abraham Lincoln: Güneyli Katili Tarafından Tiyatroda Vurulan Kuzeyli Başkan
Ordusu Tarafından Hunharca Katledilen Sırp Kralı ve Kraliçesi
Bir Taşla Üç Kuş Vurmak: Churchill, Roosevelt, Stalin
“Pasif Direniş” Sembolü Mahatma Gandhi
Dokuz Canlı Kedi: Adolf Hitler
İsveçli Kadın Bakan Anna Lindh’in Öldürülmesi
Keskin Nişancı Suikastları
Lincoln ve Kennedy Suikastındaki İlginç Benzerlikler