Oğul, dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.” Şeyh Edebâli’nin bu öğüdünün anlamı Osmanlı tahtında eksilmeden devreden en önemli miraslardan biri olmuştur. Asırlar boyu bu bilgelik sürmüş, Fatih’te, Yavuz’da ve nihayet Kanunî Sultan Süleyman’ın ferasetinde ete kemiğe bürünmüştür. Kanunî, 46 yıllık saltanatı boyunca ortaya koyduğu başarılar, iyileştirmeler ve yeniliklerle, cesareti, feraseti ve zekâsıyla Türk ve dünya tarihine damga vurmuştur. Yaptığı kanunlar ve adaletin sarsılmaması konusunda gösterdiği titizlikle XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı tarihçileri tarafından “Kanunî”, İmparatorluk’u her anlamda ulaştırdığı sınır ve seviyeyle dönemindeki Batılı tarihçiler tarafından “Muhteşem” ya da “Büyük Türk” ünvanlarıyla anılan Sultan Süleyman’ın devri de “Altın Çağ” olarak nitelendirilmiştir. Elinizdeki kitapta, Kanunî’nin hayatından ve şahsiyetinden başlamak üzere, dönemi “Altın Çağ” yapan bileşenler ilim, kültür, sanat, edebiyat, sosyal ve siyasi atmosfer bağlamlarında, bugüne kadar ulaşan değerli kaynaklar ve farklı disiplinlerdeki birçok çalışmanın da ışığında ortaya konulmaya ve dönemi bu bağlamlarda bütüncül görmeyi kolaylaştıracak bir bakış sunulmaya çalışılmıştır. Konuya ilgi duyan okurlar ve araştırmacılar için yararlı bir kaynak olmasını diliyoruz.