1800'lü yılların İstanbul'unda geçen şiirsel ve gizemli bir cinayet romanı.
Boynunda Sultan'ın mührüyle süslenmiş bir pandantifin asılı olduğu İngiliz bir kadının cesedi Boğaz'ın kıyılarına vurur.
Cinayet bundan birkaç yıl önce boğularak öldürülen ve faili bulunamayan başka bir İngiliz kadının ölüm vakasını çağrıştırmaktadır. Sulh hakimi Kamil Paşa katili bulmakla görevlendirilir. Ancak Kamil Paşa'nın çağdaşlığa ve bilime olan inancı ihanetin ve giderek büyüyen tehlikelerin karşısında derinden sarsılır.
Öte yandan Canan adlı Müslüman bir genç kızın ölen kadınlardan biriyle ve onun olası katiliyle yaşadığı arzu dolu gizemli ilişki Canan'ın ağzından romanın sayfalarına dökülür.
Duygusal ayrıntılar üzerine kurulu bu romanda çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğunun politik ve toplumsal yaraları şiirsel bir dille sunuluyor.