Gelişen ve değişen dünya kamu yönetimi anlayışında da değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Yeni düzende kamu hizmetlerinde etkinlik, verimlilik, hesap verebilirlik, şeffaflık, adalet, eşitlik gibi ilkeler öne çıkarken, yönetim sistemi açısından toplumun farklı kesimlerinin temsili fikri öne çıkmıştır. Temsili bürokrasi olarak adlandırılan bu fikir, liyakat ve yeterlikleri ölçüsünde herkesin eşit ve adil fırsatlarla kamu yönetimi sistemi içerisinde yer almasıdır.
Dünya için olduğu kadar ülkemiz kamu yönetimi açısından da yeni kavramlardan biri olan temsili bürokrasi üzerine yabancı literatürün genişliğine karşın Türkiye’de sınırlı sayıda çalışma olduğu görülmüştür. Bu çalışmalarda kavram teorik olarak veya kurumsal uygulamalar üzerinden sınırlı olarak ele alınmış, ancak ülkelerin konu ile ilgili uygulamaları üzerinde geniş çaplı çalışılmamıştır. Bu çalışmada, kamu bürokrasisinde ırk, etnik köken, renk, dil, din, cinsiyet ve hatta engellilik durumları sebebiyle ayırım gözetilmeksizin işin niteliğine uygun yeteneğe ve bilgiye sahip herkesin eşit fırsatlarla yer bulması fikrine dayanan temsili bürokrasi kavramı teorik açıdan açıklanmış ve birbirlerine örnek teşkil etmesi amacıyla farklı ülke uygulamaları ele alınmıştır. Ülkelerin devlet biçimlerine göre kavrama atfettikleri önem dolayısıyla uygulamaları da federal ve üniter devletler üzerinden ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Şüphesiz, ülkelerin farklı yönetim anlayışı, politikaları ve demografik yapıları bulunmaktadır. Bu sebeple bir ülkede yürütülen ve olumlu sonuçlar veren bir uygulamanın, kendilerinden farklı toplumsal ve tarihsel geçmişleri olan, farklı yönetim anlayışlarına sahip ülkeler için de aynı olumlu sonuçları vermesi beklenemez. Ancak olumlu uygulamaların her toplumun ve yönetimin kendi anlayışına uydurmak suretiyle geliştirilmesi ve örnek alınması mümkündür.