Bu kitapta 20. yüzyılın son çeyreğinde dünyanın siyasal gündeminde yer tutan ve İran İslam İhtilali ile zirveye ulaşarak kendine bir model edinen İslami İhtilali ile zirveye ulaşarak kendine bir model edinen İslami canlanmanın anatomisini çıkartarak moderniteyi yönelik gerçek anlamdaki tehditin hangi gruplara yönelik ve niçin geldiğini saptamaya çalıştım. İslam'ı siyasallaştırarak din devleti talebiyle ortaya çıkan ve Türkiye'yi de Hizbullah Formu altında sarsan eylemlere imza atan örgütü incelerken bu anlayışın tarihsel köklerini Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik konumunu da göz ardı edemezdik.
17 Ocak 2000 Hizbullah için Tespih'in Koptuğu An'mıydı? Bu soruya doğru yanıtı verebilmek oldukça güç. Her ne kadar örgütün geleceği belirsizliğini koruyorsa da saplantılaradn uzak ilmi verilere dayanmarak örgütün anatomisi çıkarıldığında yapılan tespitler bazı önemli ip uçlarını veriyor. Ancak görünen o ki; liderleri Hüseyin Velioğlu'nun ölümüyle örgüt elemanları kopan tespihin taneleri gibi ortalığa dağılıverdi. Ardından etkin operasyonlarla binlerce tutuklamalar sonucu ortaya çıkan tablo kamuoyunu adeta şoka soktu. Yakalanmayan örgüt elemanlarına gelince onlar başka tespihin taneleri olmaya devam ediyor...