Sene 1959. Türkiye nükleer enerji dalına tutunmaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Atom Enerjisi Kurumu kuruluyor. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi çalışmalarına başlıyor. Amerikan AMF firmasından (Swimming Pool Type Reactor) Yüzme Havuz Tipi Reaktör kuruluyor. 1961'de nötron- üretmeye başlıyor. Aynı zamanlarda İstanbul Teknik Üniversi tesi'nde Nükleer Enerji Enstitüsü kuruluyor. TRIGA-MARK II tipi 250 kWatt'lık reaktör. Çekmece'deki 1 MW gücünde reaktör. Atom Enerji Kurumu her türlü sorumluluğu üzerine alıyor. Türkiye fişek gibi nükleer alana giriyor. Ordinaryus Profesör Cahit Arf Çekmece Araştırma Merkezi'nde. Dr. Ercüment Özizmir, Dr. Kaya İmre gibi beyinler Çekmece'de. Prof.Dr. Niyazi Tarımer gençleri yetiştiriyor. Onların ondördü de sonradan Türk üniversitelerinde profesör oluyor. Çekmece TR-I reaktörü önce 1 MW'ta çalışıyor. Sonra gücünü 5 MW'a çıkarıyor. 10 MW'a çıkmak için bütün hesaplar yapılmış, hazır. Türkiye, İran ve Pakistan'a nükleer mühendis yetiştiriyor. Çok değerli ilmi ÇNAM raporları üretiliyor.
Türkiye'de 1968 olaylarında, sağcı polis, solcu polis; sağcı profesör, solcu profesör gibi parçalara ayrılıyor. Türkiye'de ilim şaşı oluyor. 1999 zelzelesinde Çekmece'de hiçbir hasar yok. Çalışmalar zınk diye duruyor. 22 seneden beri nötron üretilmiyor. Hastalara izotoplar dışardan dövizle getiriliyor. (Daha önce Çekmece'de üretirdik.) Bu işi yapan Türkiye çapında 375 adet firma var, oluk gibi dövizimiz dışarıya gidiyor.