Tren istasyonunda bankta oturan orta yaşlarda bir kadın; kasvetli havanın ve öfkeyle gürleyen bulutların aksine, bir hayli sakin; dalmış, elindeki yıpranmış fotoğrafa bakıyor öylece. Yutkunuyor ve gözlerinden akan yaşlara aldırmadan gülümsüyor. Sonra aniden çantasından çıkardığı silahı kafasına doğrultup intihar ediyor
Hikâye burada başlıyor, aslında `bitiyor!`
Kadın en az adam kadar çaresiz,
Adam en az kadın kadar siyah.
Kadın çaresizce adama sığındı,
Adam kadını sessizce karanlığına kattı.