TANITIM BÜLTENİ:
“Hayatıyla ilgili hiçbir şey hatırlamayan, geçmişinden izler bulmaya çalışan, üstüne üç numaralı hücrede kendi hayatını geçmişten gelen rüyalarla, halüsinasyonlarla ilk başta kare kare öğrenmeye çalışan bir irade, dirayet ve bağımsızlıktan uzak bir bağımlılık romanı okumanızı istesem buna nasıl bir tepki verirdiniz?
Kitapta köklerine, yaşına, yaşadıklarına, belki de yaşayamadıklarına göndermeler yapsa, bir de kurguyla gerçeğin iç içe geçtiği bir roman olsa... Üstüne, sonunu üçlemelerle bağlayıp ardından bir manifestoyla bitirse, kurgu içinde kurgu yaratsa okuma sevkiniz artar mi acaba?”